Dolardaki düşüşü krizin başlangıcı olarak yorumlayan iktisatçı Mustafa Sönmez’e göre, gerilemenin sebebi ekonomideki daralma.
Makro göstergeler kriz tablosunu belirginleştirirken, hükümet doların son üç ayın en düşük seviyesine inmesi iyimserlik havası olarak yansıtıyor. Konunun uzmanları ise dolardaki düşüşü derin bir krizin başlangıcı olarak yorumluyor. İktisatçı Mustafa Sönmez, dolardaki düşüşün sebebini ekonomideki daralmaya bağlıyor.
Dolardaki düşüşün talep azlığıyla ilgili olduğunu belirten Sönmez, “Doları bir mal olarak, düşünün. Eğer bir mala talep azalırsa, o malın fiyatı düşer. Dolara şu aralar talep azalmış durumda. Çünkü Türkiye ekonomi küçülüyor, fabrikalar küçülüyor, şantiyeler duruyor. Böylelikle ithalat azalıyor. Bu yönü ile dolardaki düşüş normaldir. Yani küçülen bir ekonomide malın fiyatının artması beklenemez. Ancak şöyle bir durum var. Türkiye borçlarının vadesi yaklaştığında, borçlular dolar talep edeceği için, dolar tekrar çıkış yakalayabilir” diye belirtti.
ŞU AN LİRAYA ÖDENEN FAİZ DAHA CEZBEDİCİ
Mezopotamya Ajans’na konuşan ve piyasalarda iyimser hava oluşturmak adına sürekli olarak doların düştüğünün söylendiğini anımsatan Sönmez, doların hala yüksek bir oranda olduğunu vurguladı.
“Dolar şu anda 5,25 gibi bir oranda seyrediyor ki bu da düşük bir oran değil” diye devam eden Sönmez, şunları söyledi:
“Doların bu seviyelerde seyretmesi, çok miktarda ödenecek borca sahip olmasıdır. Ama içeride ve dışarıda bazı riskler artarsa tasarruf sahipleri kendilerini güvene almak için tekrar dolara yönelebilirler. Şimdilik TL’ye ödenen faizler cezbedici olduğu için TL’ye yönelme normaldir. Mesela konut fiyatları çok düştüğü için kimisi de dolarını bozdurup konut aldı. Bundan dolayı da dolardan çıkış oldu. Ama bu saydıklarımın içerinden en önemli etken ekonomi küçülüyor. İthalata talep azalıyor. İthalat düştüğü için dolara talep azalıyor. Yani dolardaki düşüş ekonominin düzelmesi değil krizin ifadesidir. Doların düşmesi esas olarak ekonomideki daralmanın sonucudur.”
KRİZ DEVAM EDECEK
Sönmez, Türk ekonomisinin iç talebe odaklı olduğunu ve iç talepteki tüm unsurların neredeyse durma noktasına geldiğine dikkat çekti. Ekonomideki krizin ana belirleyicisinin iç talepteki düşüş olduğunu sözlerine ekleyen Sönmez, şöyle devam etti:
“Asgari ücret 600 TL ama enflasyon bunun yüzde 25’ini götürüyor. Asgari ücrette yüzde 25 oranına bir artış yapmazlarsa, alım gücü azalacak ve dolayısıyla mallara olan talep biraz daha düşecek. Yani ücretlerde, maaşlarda, emekçi ve çiftçi gelirlerinde bu senenin enflasyonu çok ciddi erozyon yarattı. Bu böyle gider. Ne zamana kadar gider, ekonomi tekrar bir dibe vurup, canlanma gösterirse canlanma ile beraber istihdam artar, istihdamla birlikte ücretlerde bir kımıldama falan olur. Ekonomi dibe vuruncaya kadar bu kriz aynı şekilde devam edecek.”
ZAMANA YAYILMIŞ BİR KRİZ
Mevcut krizin diğer krizlerden farkını “zamana yayılmış” olarak tanımlayan Sönmez, değerlendirmelerini şöyle tamamladı:
“Günümüzde yaşadığımız krizin geçen krizlerden farklı olasının sebebi dalgalı kur. 2000’li yıllarda farklı bir kur politikası vardır. Dövizde sert bir yükseliş oldu ve onun sonucunda sert bir ekonomik kırılma yaşandı. Şimdi dalgalı kurda dalgalı olarak iniş devam ediyor. Yani biraz tempolarla devam ediyor. Mesela Türkiye ekonomisi 2001 yılında battı fakat 2002 yılında çıktı. Bir yıl falan sürdü. Şimdi ki kriz inişli çıkışlı olabilir ve yıllara yayılabilir. 2021 yılına kadar sürebilir. Ama bu hep düşüş halinde olmayabilir. Bir çeyrek düşer, ikinci çeyrek biraz belini doğrultur bir başka çeyrek yine düşer. Bundan sonrası yaşlıların yaşadığı hastalığa benzer bir hastalık dönemine benzetilebilir.”
Artigercek
Bir yanıt bırakın